Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2015/5190 E. , / K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5190
Temyiz İsteminde Bulunan ve Yürütmenin Durdurulmasını
İsteyen (Davacı) : Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Vekili :
Hasanpaşa Mahallesi Uzunçayır Caddesi
Sarılar Iş Merkezı No:24/6 - Kadıköy/İSTANBUL
Karşı Taraf (Davalı) : Başkanlığı
Vekili : Av. Feyza Adın Özdal
İl Sağlık Müdürlüğü - İSTANBUL
İsteğin Özeti : Davacı Sendikanın, İstanbul ili Üsküdar Devlet
Hastanesi personelinin mesai takibinde uygulanan görüntülü kartlı geçiş sistemine son verilmesi istemiyle yaptığı 10.9.2014 günlü başvurunun zımmen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın reddi yolunuda İstanbul 1. İdare Mahkemesince verilen 22/05/2015 günlü, E:2014/2601, K:2015/1076 sayılı kararın, temyizen incelenerek bozulması ve yürütmenin durdurulması isteminden ibarettir.
Düşüncesi : Davacı Sendikanın son verilmesini istediği
uygulama, mesai takibini sağlayan elektronik sisteme entegre edilen kamera marifetiyle, rızası aranmaksızın her işlem esnasında personelin fotoğrafının çekilmesidir. Söz konusu uygulama, idarenin sunmakta olduğu kamu hizmetinin gerektirdiği güvenlik düzeyi ile orantılı olmadığından ve personelin örgütsel bağlılık düzeyini olumsuz yönde etkileyecek nitelikte bulunduğundan, hizmet gereklerine uygun düşmemektedir. Bu durumda, hizmet gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılan uygulamaya son verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığından, dava konusu işlemin ve Mahkeme kararının yürütülmesinin durdurulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Uyuşmazlığın niteliğine ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlere göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen koşullar gerçekleşmemiş bulunduğundan, aynı Kanunun 52. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yürütmenin durdurulması isteminin reddine, 20.10.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
KARŞI OY : Anayasanın "Temel Hak ve Hürriyetlerin Niteliği" başlıklı 12. maddesinde; "Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder." hükmüne, "Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması" başlıklı değişik 13. maddesinde, "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz." hükmüne, "Özel Hayatın Gizliliği" başlıklı değişik 20. maddesinde ise, "Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. Herkes, kendisiyle ilgili Kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili Kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir." hükmüne yer verilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması" başlıklı 8. maddesinde, herkesin özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahip olduğu, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin "Mahremiyet Hakkı" başlıklı 17. maddesinde de, hiç kimsenin özel ve aile yaşamına, konutuna veya haberleşmesine keyfi veya hukuka aykırı olarak müdahale edilemeyeceği; onuru veya itibarının hukuka aykırı saldırılara maruz bırakılamayacağına, herkesin bu tür saldırılara veya müdahalelere karşı hukuk tarafından korunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir Kişinin şahsi, ailevi ve mesleki özelliklerini gösteren, onun belirlenmesini sağlayan her türlü bilgiye Kişisel Veri denilmektedir. Bu kapsamda, bireyin fotoğrafı da Kişisel Veri niteliği taşımaktadır. Personelden Kişisel Veri alınması kapsamında olan görüntülü mesai takibi uygulamasının, kamusal alanda da olsa özel hayatın gizliliği ilkesi kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında; uygulamanın sınırlarını usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağının bulunmaması, toplanan verilerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması gözönüne alındığında, yukarıda belirtilen temel haklar ve Anayasal ilkelerle bağdaşmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin ve Mahkeme kararının yürütülmesinin durdurulması gerektiği görüşü ile karara katılmıyorum. Üye